Türknetonline ile Bilim
  Türkiyeye Etkisi
 

Bilim adamları tarafından küresel ısınmanın Türkiye'ye olası etkileri üzerine hazırlanan senaryolarda, yaşanacak yağış azlığı nedeniyle ülkenin en önemli su kaynakları olan Fırat ve Dicle nehirlerinin havza akışlarında azalma meydana gelebileceği vurgulandı.

İklim değişikliğine ilişkin senaryolar, son yıllarda yaz aylarında kimi
bölgelerde görülen aşırı kuraklık, göllerin suyunun çekilmesi, yaz sonunda
yaşanan sel felaketleri gibi bazı doğal afetler sonucunda kamuoyunda tartışılmaya
başlandı.

Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan, ''İklim Değişikliği ve Yapılan
Çalışmalar'' başlıklı kitapçıkta, küresel ısınmanın Türkiye'ye etkileri üzerine
hazırlanan senaryolara da yer verildi.

Kitapçıkta yer alan senaryolara göre, yağışlarda en belirgin değişiklikler,
kış mevsiminde olacak. Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca yağışlar azalacak ve
Karadeniz kıyısında artacak. İç Anadolu Bölgesi yağışlarında ise değişiklik ya az
olacak ya da hiç değişmeyecek.

İklim değişikliğinin Türkiye'ye yansımalarına şu tahminlerde bulunuldu:

-Kış yağışları, Türkiye'nin bölgedeki su kaynakları bakımından son derece
önemli olan Fırat ve Dicle havzasının üst bölümlerini de kapsayacak şekilde
ülkenin güney bölümlerinde azalacak.

-Doğu Karadeniz;de kıyı bölgeleri, önemli ölçüde daha fazla yağış alacak.
Yaz yağışlarında büyük değişiklik bulunmamasına karşın, sonbaharda hafif artışlar
görülmektedir.

-Kar derinliğinde yani kar-su eşdeğerinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek
bölümlerinde ve Karadeniz dağlarının doğusunda kalan bölümde 200 milimetreye
ulaşan azalmalar olacak. Bu da Fırat ve Dicle nehir havzası akışlarında azalma
anlamına gelmektedir.

-Fırat ve Dicle nehirleri, evsel ve sanayi kullanımı için olduğu kadar
enerji için de bölgenin ana su kaynaklarıdır. Son 30 yılda buraya kurulan
barajlar ve sulama sistemleri büyük arazi kullanımı değişikliklerine yol
açmıştır. Bu sebeple, iklim tahmin sonuçlarının, bölgedeki su kaynaklarına ve
dolayısıyla enerji üretimi ve zirai üretime önemli yansımaları olabilecek.

-Yağışla buharlaşma arasındaki farkın yüzde değişimine bakıldığında,
Türkiye'nin kuzeyinde artışlar beklenmektedir, yani yağış buharlaşmadan çok daha
fazla olacaktır. Buna karşılık, güneyde yüksek oranlara ulaşabilecek azalışlar
görülmektedir. Bu da yağışlarda beklenen düşüşlerin diğer bir göstergesidir.



SICAKLIK



Kitapçıkta, gelecekteki sıcaklık değerlerinin ele alındığı senaryoların
sonuçlarına da değinildi.

Sıcaklıklarda, yaz mevsiminde güney ve batı bölgelerinde artışların daha
fazla olacağı öngörülen senaryolarda, en fazla ısınmanın 2070-2099 döneminde,
Türkiye'nin güney batısı ve Güneydoğu ile Doğu Anadolu bölgelerinde olacağı
tahminine yer verildi.

Kitapçıkta, 2001'den 2100'e kadar olan dönemde, İç Anadolu, Akdeniz ve
Karadeniz bölgelerinde yağış ve sıcaklığın değişimiyle ilgili simülasyon
neticelerinin de ele alındığı ifade edildi.

Buna göre, 2040'lara kadar sıcaklıkta çok fazla bir değişkenlik
öngörülmediği belirtilen kitapçıkta, ''2050'den sonra bir artma eğilimi ve
mevsimlik farklılıklar var. Yağışlarda ise mevsimlik değişkenlikler daha fazla
öne çıkmaktadır. Mesela, Akdeniz'de özellikle 2050'den sonra kış yağışlarında
azalmalar var. İç Anadolu'da ise fazla bir değişkenlik olmayacaktır. Karadeniz'de
ise tam tersine artma vardır. Kış yağışlarında dönem dönem değişkenlikler söz
konusudur'' denildi.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol