Türknetonline ile Bilim
  Satanizmden Uzak Durun
 
GENÇLERIN SATANIZMIN TUZAGINA DÜSMEMELERI IÇIN NELER YAPILMALIDIR?
Aileler
Gençlerin Satanizme yönelmelerini engellemede en önemli görevin ailelere düstügü konusunda hiç süphe yoktur. Bilindigi gibi, genellikle problemli ve parçalanmis aile çocuklari; evde, ailede gerekli ilgi, sevgi ve huzuru bulamayan gençler Satanizme yönelmektedirler. Anne-babalarin çocuklarina sahip çikmalari, kimlerle arkadaslik yaptiklarina, kimlerle düsüp kalktiklarina, nerelere girip çiktiklarina, kötü aliskanliklar edinip edinmediklerine, aksam olunca eve düzenli olarak gelip gelmediklerine, okula düzenli gidip gitmediklerine, okuldan çikista kimlerle nerelere gittiklerine dikkat etmeleri gerekmektedir.
Unutulmamalidir ki, ülkemizde Satanizm daha çok arkadas gruplari vasitasiyla yayilmaya çalisilmaktadir. Bu anlamda iyi arkadas ayni zamanda iyi bir örnek, kötü arkadas da kötü örnektir. Ayrica anne-babalar çocuklarina asiri baski uygulamamali, asiri serbest de birakmamalidirlar. Yerine göre onlara arkadas gibi davranip duygularini anlamaya çalismali; hakli isteklerini yerine getirmeli, hakli olmadiklari konularda da niçin hakli olmadiklari hususunda onlari ikna etmelidirler. Onlarin maddi ihtiyaçlari kadar manevi ihtiyaçlarinin da oldugunu unutmamali ve çocuklarini manen de tatmin etmenin yollarini arastirmalidirlar.
Bugün gençlerin çogu evlerinde, ailelerinde gerekli huzuru, ilgi ve sevgiyi bulamadiklarindan; bu huzuru aile disinda ve çogunlukla da arkadas gruplari arasinda aradiklarindan yakinmaktadirlar.
Dolayisiyla, gençlere sadece maddi imkan saglamak da yetmiyor. Onlarin madde kadar sevgiye, ilgiye ve sefkate de ihtiyaçlari var. Ayrica anne-babalar çocuklarinin her istegini yerine getirmekle, onlara sinirsiz maddi imkan sunmakla, tamamen kendi hallerine birakmakla onlara iyilik yapmis olmuyorlar. Yerine göre onlara bazi konularda hayir demesini bilmeli, belirli konularda bazi yasaklar getirmeli, hatta bazen yoksullugu da tattirmalilar. Öyle görünüyor ki, bazi gençler hayatta her istediklerini elde etmis, her seyi denemis; sanki bir denemedikleri Satanizm kalmis onu da denemek istiyorlar. Bu da, gençlerin hayatin gerçeklerine göre yetistirilmelerini ve hayatin bazi sikintilarini gögüslemeyi ögrenmelerini gerekli kilmaktadir. Yine çocuklari Satanizmin tuzagina düsmüs bazi aileler, çocuklarina her türlü maddi imkani verdiklerinden söz ediyorlar, fakat veremediklerinden hiç bahsetmiyorlar.
Okul Yöneticileri ve Ögretmenler
Gençlerimizin Satanizm vb. zararli akimlara yönelmeleri konusunda okul yöneticilerine ve ögretmenlerimize de önemli görevler düsmektedir. Okula gönderilen her ögrenciye birer emanet gözüyle bakilmali ve onlarin öncelikle iyi bir insan, iyi bir vatandas olarak yetismeleri için gayret gösterilmeli; Satanizm gibi zararli akimlar hakkinda zaman zaman bilgilendirilmeli ve bu tür akimlarin etkisinde kalmamalari konusunda uyarilmali; zararli akimlara kapilanlara da sahip çikilmalidir. Ayrica bu konularda ögrencilere saglikli bilgiler verebilmek için konu ilgililer tarafindan da iyi bilinmelidir. Ayni zamanda okul-aile isbirligine önem verilmeli, karsilikli diyalog içerisinde gençler hayata ve gelecege hazirlanmalidir.
Eger okul yöneticileri veya ögretmenler ögrencilerinde böyle bir egilimin oldugunu hissederlerse, derhal ögrencilerin aileleriyle isbirligi yaparak gençlere sahip çikmali; okulumuzun adi kötüye çikar vb. düsüncelerle bu hususu kesinlikle gizleme cihetine gitmemelidirler. Çünkü hiçbir sey insan hayatindan daha degerli degildir.
Devlet
Gelecegimizi emanet edecegimiz gençlerin iyi yetismeleri, saglikli ve faydali egitim almalari konusunda süphesiz ki büyüklerimize de önemli görevler düsmektedir. Devletimizin bu tür hareketleri marjinal birer vaka gibi görüp ihmal etmemesi gerekir. Bir gencimiz dahi Satanizme meyletmis olsa, onunla da ilgilenmeye deger. Kaldi ki son zamanlarda Satanizmin gençler arasinda hizla yayilma egiliminde oldugunu ve bu konuda hiçbir ciddi tedbirin alinmadigini üzülerek müsahede etmekteyiz. Ancak, bugün gençlerin bir kisminin içine sürüklendigi zararli akimlar sadece Satanizmden ibaret de degildir. Evet, Satanizmin tuzagina düsürülmüs olan bu gençler, bu ülkenin gençleridir. Fakat sokaklarda, köse baslarinda, sur diplerinde tiner çeken veya bally koklayan gençler de bu ülkenin gençleridir. O halde ülke gençlerinin tamamina sahip çikilmali ve her türlü zararli akima karsi korunmalidir. Zira bugün tinerci veya balici deyip geçilen bir gencin yarin Satanist olmayacagini kimse garanti edemez.
Medya
Ayni sekilde bu konuyu medya mensuplari da ciddiye almali; tarafsiz, ilkeli ve objektif habercilik prensibinden hareketle ülkemiz insanina her konuda dogru bilgiler vermeli; Satanizm vb. olaylari sadece birer haber malzemesi olarak görmemeli; gençlerin bu tür zararli akimlara meyletmelerinin arkasindaki gerçek sebep veya sebepleri açiklikla ortaya koymaya çalismali; ayrica her intihar olayini hemen Satanizmle irtibatlandirmamali; meseleyi oldugundan fazla göstererek isin reklamini yapar hale gelmemeli veya Satanizmi her firsatta gündeme getirerek merak konusu da yapmamalidirlar.
Kurumlar
Diger taraftan, Satanizmin tuzagina düsürülmüs gençlere de yine basta anne-babalar olmak üzere, bütün kurumlar olarak sahip çikmamiz gerekmektedir. Bu gençler hiçbir zaman dislanmamali, onlara sapik bir hareketin mensubu tehlikeli kimseler gözüyle degil de, sahip çikilmasi gereken kisiler olarak bakilmalidir. Hatta bir sekilde mahkemeye intikal etmis veya hapse düsmüs gençlere de sahip çikilmalidir. Çünkü gençlerimizin çogu Satanizmin ne oldugunu veya nasil tehlikeli ve macerali bir yol oldugunu bilmiyorlar. Eger bilselerdi pek çogu böyle bir harekete yönelmezlerdi. Yine anne-babalar, çocuklarinda böyle bir harekete egilim sezdiklerinde, bunu gizlemeden, gerekirse konu ile ilgilenenlerden veya bir psikologlardan yardim talep etmeliler. Arkadaslarinda böyle bir egilim fark eden ögrenciler de ona sahip çikmali ve derhal konuyu anne-babasina veya ögretmenlerine bildirmeliler.
Din ve Felsefe Konusunda Saglikli Bir Bilinç Olusturulmali
Bu konu ile ilgili olarak yapilan arastirmalara göre, Satanizme yönelen veya bu ugurda intihar eden gençlerin genellikle dini inançlarinin çok zayif oldugu veya hiç olmadigi; hiçbir dini egitim almadiklari tespit edilmistir. Bu da, insanin sadece maddeden ibaret olmayip ayni zamanda manevi yönü de olan iki kutuplu bir varlik oldugu gerçegini hatirlatmaktadir. Dolayisiyla, bir kimseye ne kadar maddi imkan sunulursa sunulsun, manevi yönden de tatmin edilmezse, bir süre sonra tatmin arayisina yönelecektir. Bu arayis kisiyi bazen yanlis yollara sevk edebilmektedir. Iste Satanizm bunun en çarpici örneklerinden birisidir.
Son yillarda gençlerin Satanizm, uyusturucu ve alkol kullanimi gibi zararli akimlara hizli bir sekilde kayisi bunun en üzücü göstergelerinden birisidir. Yine son zamanlarda yapilan tespitlere göre gençler arasinda alkol kullanimi gibi kötü aliskanliklar 13 yas grubuna kadar yayilmis durumdadir. Bu husus gençlerimizin ve dolayisiyla ülkemizin gelecegi açisindan oldukça tehlikeli görülmektedir. Dolayisiyla gençlerin manevi boslugunun doldurulmasi için yine basta aileler olmak üzere, egitimcilerimize, din görevlilerimize, biz ilahiyatçilara, toplumumuza ve devlet büyüklerine bazi görevlerin düstügü kanaatindeyiz. Herhangi bir dinî inancimiz olsun veya olmasin insanimizin dini yönden bilgilendirilmeleri gerekir. Bu da devletimizin resmi kurumlarinda, devletimizin tayin edecegi ehil kimseler araciligi ile saglikli din egitimi vermekle mümkündür. Eger bu konu ihmal edilirse toplumda dini yönden bir bosluk meydana gelir ve bu boslugu da -geçmiste oldugu gibi- bir kisim din istismarcilari doldurmaya kalkisir veya Satanizm örneginde oldugu gibi bir kisim gençler tanri diye Seytana tapinir ve bu ugurda ölümü dahi göze alir hale gelirler.
Seytan, bütün dinler tarafindan “insanin en büyük düsmani; bütün kötülüklerin bas temsilcisi ve tahrikçisi” olarak kabul edilmektedir. Öte yandan bir kisim gençlerimiz bu varliga tanri diye tapinmakta veya yerine göre ugrunda ölümü dahi göze almaktadir. Bu çok ciddi bir meseledir. Sayet gençlerimiz Allah, Peygamber ve Seytan hakkinda bilgilendirilmis olsalardi, hiç kimse Seytana tanri diye tapinir hale gelmezdi. Fakat ne aci gerçektir ki bir kisim gencimiz, “insanin en büyük düsmani” olarak tanitilan Seytana tapinir ve adeta düsmanindan medet umar hale gelmistir.

GENÇLERIN SATANIST YAPILMASINDA IZLENEN YÖNTEMLER

Satanizmin yayilmasinda Bilgisayar ve Internet; bazi kitap, dergi, brosür, kaset, CD vb. teknik araçlarin disinda bazi unsurlar da kullanilmaktadir. Bunlarin basinda da kadin, alkol, uyusturucu maddeler, müzikli toplantilar, arkadas gruplari, eglence partileri ve belli ölçüde para vs. gelmektedir.
Modern Satanizmin kurucusu sayilan ve önemli ölçüde günümüz Satanist anlayisini temsil eden Anton Szandor LaVey de Satanist düsüncelerini yayarken müzigi kullanmis, müzikli eglenceler tertipleyerek etrafinda olusturdugu büyük kalabaliklara müzik vasitasiyla Seytani düsüncelerini empoze etmistir. Bugün de özellikle bazi metal ve rock gruplari benzer sembolleri kullanmaktadir.
Arkadas gruplari olusturularak ve genç kizlar devreye sokularak ve erkeklerin, istedikleri kizlarla arkadaslik kurmalarina ve cinsel iliskiye girmelerine zemin hazirlanarak bu tür toplantilar daha da cazip hale getiriliyor.
Çünkü Satanizmde “serbest seks” anlayisi vardir. Yani isteyen her erkegin istedigi genç kizla cinsel iliskiye girme imkani vardir. Satanizmi benimseyen genç kizlar da bunu böyle kabul etmek durumundadir. Hatta onlarin bu konuda seçme haklari dahi yoktur.
Satanizmin kurucusu olarak kabul edilen LaVey’in su sözü dikkat çekicidir.“Satanist olmak demek, ayin sonunda isteyen her erkekle cinsel iliskiye girmeyi göze almak demektir”.
Satanist olmak isteyen bir genç kiz sadece Satanizmin seks anlayisini dahi bilse Satanist olmak istemez.
Bugüne kadar ülkemizde Satanizm ugrunda intihar eden veya öldürülen gençlerin büyük çogunlugunun niçin genç kizlar olmasi dikkat çekici bir konudur.
Gençlerin Satanist yapilmasi noktasinda isteyenlere veya bagimliligi olanlara alkol ve uyusturucu imkani da saglaniyor. Hatta bu tür gençler, uyusturucu satanlar için de küçük bir pazar olusturuyor

Iste gençlerin pek çogu bu sekilde Satanist bir grubun içerisinde yer almis ve Satanizmin tuzagina düsürülmüs oluyorlar. Yine LaVey, “Satanizm herkese göre degildir. Isteyen Satanist olur, istemeyen olmaz. Fakat bir defa Satanist olduktan sonra artik Satanizmden çikmak mümkün degildir” seklindeki tehdit içeren sözleriyle, aslinda Satanizmin çikmaz bir yol oldugunu, elini kaptiranin kolunu kurtaramayacagini ifade etmistir.

Öyle anlasiliyor ki gençlerimizin büyük çogunlugu Satanizmin ne oldugunu arastirip incelemeden, bu konu ile ilgili olarak yazilip çizilenleri okumadan bir anda Satanist olduklarini söylüyorlar veya bir sekilde bir Satanist grubun içerisinde yer aliyorlar. Aslinda Satanist olmak ciddi bir tercih meselesidir. Dolayisiyla gençlerimizin, arkadaslarini seçerken de çok dikkatli olmalari gerekmektedir.

GENÇLER NIÇIN SATANIST OLUYOR?

Satanist olduklarini söyleyen gençlerin bu soruya verdikleri cevaplar arasinda özellikle sunlar dikkat çekmektedir.

"Ailemde gerekli ilgi ve sevgiyi bulamadigim için gidip onlarin arasina katildim;
Beni küçük yasta öksüz ya da yetim birakan Tanri'ya kizdigim için Satanist oldum;
Satanist olmak için Satanist oldum;

Huzur aradigim için gidip Satanistlerin arasina katildim;
Bu dünyada daha fazla yasamanin anlamsiz oldugunu ve bu dünyaya ait olmadigimi anladigim için ruhumu Seytan'a sattim;

Daha fazla özgürlük istiyorum vb."
Görüldügü gibi bazi gençler küçük yaslarda anne babalarini kaybetmis olmaktan dolayi Allah’a kizmakta, bazilari niçin Satanist olduklarini dahi bilmemekte, bazilari ailede aradigi huzuru bulamadiklarindan öyle bir grubun arasinda huzur aramakta, bazilari bu dünya hayatinin anlamsiz oldugunu düsünmekte, bazilari da daha fazla özgürlük istemektedir. Dolayisiyla bu gençlerin bir seylere ve bir yerlere bazi isyan ve tepkilerinin oldugu dikkat çekmektedir.

Yukarida verilen cevaplara dikkat edilecek olursa, bütün bunlarin gerisinde her seyden önce bir bilgi ve egitim eksikliginin oldugu göze çarpmaktadir.
Dikkat edilmesi gereken bir husus da, özellikle gençlerimiz günden güne bir maneviyat boslugu içerisine itilmekte ve bu yönde hiçbir ciddi önlem de alinmamaktadir. Açikçasi gençlerimiz bir arayis içerisine girmis görünüyorlar. Huzur ariyorlar. Bu huzuru ailede, okulda, çevrede, toplumda ve kisacasi her yerde ariyorlar, manevi yönden de tatmin edilmek istiyorlar.
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol